- tepeleme
- tepelemeI s Verbalsubstantiv zu tepelemekII adj\tepeleme dolu bir kaşık şeker ein gehäufter Löffel Zucker
Sözlük Türkçe-Almanca kompakt. 2015.
Sözlük Türkçe-Almanca kompakt. 2015.
tepeleme — is. 1) Tepelemek işi Ertesi gün öğle vakti, Menderes köprüsündeki köpekleri tepelemeye ant içtik. H. E. Adıvar 2) sf. İyice doldurulmuş, taşacak kadar dolu olan Ortaya konmuş tepeleme dolu sarı mangalın çevresine... H. R. Gürpınar 3) zf. Tepe… … Çağatay Osmanlı Sözlük
doruklama — is. 1) Doruklamak işi 2) zf. Tepeleme … Çağatay Osmanlı Sözlük
doruklamak — i, hlk. Bir kabı tepeleme doldurmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kalkan balığı — is., hay. b. Kalkan (II) Kayık bir tabağa tepeleme konmuş pembe pembe kalkan balığı parçaları... Ç. Altan … Çağatay Osmanlı Sözlük
silme tahtası — is. Ölçeğe tepeleme doldurulan tahılın doruğunu almakta kullanılan tahta … Çağatay Osmanlı Sözlük
tepelenmek — nsz Tepeleme işi yapılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
tepeletmek — i, e Tepeleme işini yaptırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ıskartaya çıkarmak (veya ayırmak) — değersiz bularak bir yana atmak, işe yaramadığı için ayırıp bir yana koymak Orada, kim bilir neden ve nasıl, işe yaramaz diye ıskartaya çıkardığı bir sürü film tepeleme yığılı. A. İlhan Sekiz balya tütününden bir ya da iki balyasını ıskartaya… … Çağatay Osmanlı Sözlük